Related papers
Bir Ankara Romanı: Sinek Isırıklarının Müellifi (Tanıtma)
Âdem Terzi
View PDFchevron_right
1980 Sonrası Türk Romanında İktidar ve Erkeklik Normu
büşra şahin
Feminist Tahayyul Akademik Arastirmalar Dergisi
Toplumsal yapı ile edebiyat, birbirini besleyen ve etkileyen alanlardır. Bir toplumun içinden çıkmış yazınsal ürünlerde toplumsal yapının izlerini aramak, araştırmacıların sıklıkla başvurduğu yöntemlerdendir. Sosyoloji ile edebiyat arasında yapılacak okumalara en uygun yazınsal türlerden biri romandır. Türk edebiyatında roman türünün doğuşundan itibaren kadın kahramanların konumu pek çok araştırmaya konu olmuştur. Bu çalışmada 1980 sonrasında seçilen bazı romanlarda erkekliğin izleri araştırılacak ve toplumsal yapının kodlarından yola çıkılarak eril iktidarın baskı unsurları sorgulanacaktır. Çalışmada romanların kendi dünyalarındaki erkek kahramanların kadın kahramanlara yaklaşımları incelenirken bunun gerçeklikle ilişkisi de değerlendirilmiştir. Erkek kahramanların hangi güçlerden beslendikleri, iktidarı nasıl kurmaya çalıştıkları açıklanmaya çalışılmıştır. Romanlardaki erkeklik kodları; fiziksel özellikler, kişilik özellikleri, şiddet türleri, babalık ve eşcinsellik üzerinden ince...
View PDFchevron_right
2000 Sonrası Türkiye Yazınında Erkeklik Performansları: Afi Kesenlere Karşılık Alternatif Erkeklikler
Sevcan Tiftik
2018
K24'ün "Satır Arasında Erkeklik" dosyasında 1 Mart 2018'de yayımlanmıştır.
View PDFchevron_right
2000 Sonrası Türk Edebiyatında Konusunu Siyerden Alan Romanlar
Gönül Yonar Şişman
2015
Bu çalışmada, 2000 sonrasında yayımlanan siyer konulu romanlardan hareketle, romanın siyer türü ile ilişkisi bağlamında, Hazreti Peygamber (S.A.V.)'in hayatının romanlarda nasıl ele alındığı, hangi temalar etrafında ne tür profiller oluşturulduğu irdelenmiştir. Kendisini, Türk edebiyatı içinde konumlamış, ‘roman’ sanı ile sunan ve Hz. Peygamber (S.A.V.)’in hayatını konu edinen, 2000-2015 arasında yayımlanmış romanlarla sınırlayan bu çalışmada; 12 roman incelenerek, siyer konularının roman türünde yazılışından kaynaklanan problematiklerden hareketle, Hazreti Peygamber’in tasavvur ediliş biçimleri tasnif edilmiş, fişlenmiş ve bu tasavvurlarda günümüz bakış açılarının tesiri, eleştirel bakış açısıyla okunmaya çalışılmıştır. Araştırmanın sonunda, romanlarda yer alan peygamber tasavvurlarının, geleneğin kaynaklık ettiği anlayışların dışına çıkamadığı fakat, romanın zorunlu gördüğü kurgusal düzen içinde gerek Hazreti Peygamber (S.A.V.)’e gerekse onun arkadaşlarına dair yeni, modernist...
View PDFchevron_right
2000 Sonrası Siyer Konulu Romanlarda Kadın Sahâbe Profilleri
Hadis ve Siyer Araştırmaları Hadith and Sira Studies
Özet On dokuzuncu yüzyılda roman türü ile tanışan Türk edebiyatı, sosyal siyasal ve dinî birçok alanda eser vermiştir. Dinî edebiyatın bir parçası olan siyer içerikli anlatıların roman şeklinde kurgulanarak yazılması ise otuz-kırk yıllık bir geçmişe sahiptir. Romanın, kendisine konu olarak siyer metinlerini alması 2000’li yıllarda çeşitli sosyal ve kültürel etkilerin de tesiriyle artış göstermiştir. Bu makalede, 2000 sonrası ‘roman’ başlığı ile yayınlanan, konusunu siyerden alan kurgusal metinlerde, kadın sahâbenin modern algılarla günümüze yaklaştırılma çabalarının içerdiği problematikler, tematik düzlemde eleştirel bakış açısıyla ele alınmıştır. Kadın sahâbe, modern metinlerde anlatılırken, yazarın sunduğu tezlerin, yönlendirdiği bakış açısının, anlatım tarzı, üslup ve söylemin modern zihniyetin birer yansıması olduğu tesbit edilmiştir. Romanlara konu olan siyer metinlerinin her geçen gün çoğalıyor olmasına karşın, 2000 sonrası yayınlanan edebi siyer örneklerinin bu perspektiften ilk kez inceleniyor olması modern Türk edebiyatı için ayrıca önemlidir. Anahtar kelimeler: Roman, siyer, kadın sahabe.
View PDFchevron_right
2000'li Yıllarda İslamcı Kadınların Dönüşen Söylemi: Romanlar Aracılığıyla Bir İnceleme
Buşra Çelik
Yüksek Lisans Tezi, 2019
Since the second half of 1960s, Islamic women, had been active in public sphere by their writing, has begun to ask their democratic rights both in public life as well as in literature since the beginning of 1980s. As the asking of rights has been stated by islamic women, this could provide a base for thinking of Islam and feminism together. Drawing on the female characters of novels written by Islamic writers, this study focuses on the transformation of Islamic women identities after the movement"s interaction with feminism in 2000s. As the same period writings (2000-2010), Seni Dinleyen Biri by Cihan AktaĢ, İkna Odası by Yıldız Ramazanoğlu, Çöl ve Deniz by Sibel Eraslan, Uzak Ülke, which is about Fatma Aliye"s life, by Fatma Barbarosoğlu have been focused with other writings of stated authors. When we look at Islamic writings-which have increased by the rise of Islamic movementfrom the point of Islamic women"s literatüre, it is possible to see some similarities at some points and radical breaks from others, especially after 1980s and 2000s. The focus on modernization, critique of state"s hegemonicideology, relations between sexes, the relationship between different femininities and critics of masculinity refer to the formation of new discourse after 2000s. The struggle with state"s hegemoic ideology which has been the Kemalist ideology, has shaped the Islamic novels in 2000s as it did in 1980s. The novels written by Islamic writers after 2000s are more activist in terms of calling Islamic women to criticise traditional roles and to courage themto be morevisible in public life, and these novels Express more solidarity to secular women. On the otherhand, modernisation, which has been accused by Islamic movement as a reason of moral degerenation, has been internalized by Islamic novels after 2000s. The common features of Islamic novels in 2000s is that while they create a new identity for Islamic women, they also aim to criticise and thus understand the history: as well as to save the "sacred" from thehegemony of masculine mind.
View PDFchevron_right
2000 Sonrası Siyer Konulu Romanlarda Kadın Sahâbe Profilleri 1
Gönül Yonar Şişman
Siyer Araştırmaları Dergisi, 2015
Özet On dokuzuncu yüzyılda roman türü ile tanışan Türk edebiyatı, sosyal siyasal ve dinî birçok alanda eser vermiştir. Dinî edebiyatın bir parçası olan siyer içerikli anlatıların roman şeklinde kurgulanarak yazılması ise otuz-kırk yıllık bir geçmişe sahiptir. Romanın, kendisine konu olarak siyer metinlerini alması 2000'li yıllarda çeşitli sosyal ve kültürel etkilerin de tesiriyle artış göstermiştir. Bu makalede, 2000 sonrası 'roman' başlığı ile yayınlanan, konusunu siyerden alan kurgusal metinlerde, kadın sahâbenin modern algılarla günümüze yaklaştırılma çabalarının içerdiği problematikler, tematik düzlemde eleştirel bakış açısıyla ele alınmıştır. Kadın sahâbe, modern metinlerde anlatılırken, yazarın sunduğu tezlerin, yönlendirdiği bakış açısının, anlatım tarzı, üslup ve söylemin modern zihniyetin birer yansıması olduğu tesbit edilmiştir. Romanlara konu olan siyer metinlerinin her geçen gün çoğalıyor olmasına karşın, 2000 sonrası yayınlanan edebi siyer örneklerinin bu perspektiften ilk kez inceleniyor olması modern Türk edebiyatı için ayrıca önemlidir. Anahtar kelimeler: Roman, siyer, kadın sahabe.
View PDFchevron_right
DİNDAR KİMLİĞİN İNŞASI: 2000 SONRASI DİNDAR KADIN YAZARLARIN ROMANLARINDA MÜSLÜMAN KADIN MODELİ
Funda Güven
Bu makalede Türkiye'deki dindar kadın yazarların 2000'li yıllarda verdikleri romanlarında, dindar kimliğin kendi içindeki dönüşümü ele alınacaktır. Dindar kadın roman yazarlarının muhafazakar ve özcü fikirlerle paralellik ve farklılık gösteren söylemleri ile İslami kimliğin kadın ve aile modülü üzerinde yerel düzeyde yeniden inşası tartışılacaktır. Dindar yazarlardan Yıldız Ramazanoğlu, Cihan Aktaş, Fatma Karabıyık Barbarosoğlu ve Sibel Eraslan adlı yazarların romanları incelenecektir.
View PDFchevron_right
Buket Uzuner'in Toprak Romanında Hegemonik Erkeklik Algısının Yansıması ve Değiş
Hafize Şahin
Journal of Turkish Studies, 2018
** Erendiz Atasü'nün Hacettepe Üniversitesinde katılmış olduğu bir konferanstan hatırlanıldığı kadar cümleleştirilmiştir. Hafize ŞAHİN Turkish Studies Volume 13/5, Winter 2018 durulacak ve romanda hegemonik erkekliğin işleyişi şu alt başlıklarda ele alınacaktır: "a) Muhtar Körağaoğlu: Muhafazakâr, gelenekçi, tutucu ve itaatkâr anlayışın yansıdığı bir kişi, b) Erkekliği tehlikeye atan davranışlar ve hegemonyanın sarsılışı, c) Evlilik kurumu, ataerkil düzen ve kadın-erkek eşitliği meselesi, ç) Sezaryenle doğum, kontrolsüz öfke ve güven sorunu, d) Paralel bir hikâye ile sezaryenin gerekliliğini güçlendirmek." Metinden örneklerle hegemonik erkekliğin hayatımızda var oluşu açımlanmaya çalışılacaktır. Sonuç kısmında ise yazıda ele alınan konu değerlendirilecektir.
View PDFchevron_right
“Kahramanın Dönüşü” ve 2000 Kuşağı Türk Şiiri
Servet Şengül
“Kahramanın Dönüşü” ve 2000 Kuşağı Türk Şiiri, 2020
Epik şiir, topluma hitap etmesi nedeniyle kendine özgü bir ideoloji ve felsefik anlayış taşıyan şiir biçimidir. Toplumlar kültürel bilgi ve duygu yumakları olduğundan epik şiirin hem gerekçesi hem de işleyişi belli bir toplumsal ilgiyi zorunlu kılar. Toplumla ilişki kurma noktasında klasik epik şiirin en önemli unsuru kahramandır. Zira kahraman, çetin zorluklar karşısında düş kırıklığı yaşayan toplumun umudu ve kurtarıcısıdır. Homeros’un kahramanlarından günümüze kadar “kahraman” da birtakım değişikliklere uğramıştır. Modern dünya, epik kahramanı da modernleştirmiş, tarihte zaman zaman kaybolan bu cesur karakter yeni bir kimlikle modern şiirde yerini almıştır. Epik şiir, yirminci yüzyıla kadar sembolik ve lirik şiirin egemen yapısına boyun eğmişken Batı şiirinin modernleşmesinde öncü role sahip Ezra Pound ve T. S. Eliot gibi şâirler, siyasal duruşlarını şiire yansıtarak modern epik şiir denen şiir anlayışının kurucusu olmuşlardır. Özellikle Namık Kemal’den itibaren şâirlerin kültürel ve politik etkilenmeleri, siyasal epik geleneğin Türk şiirine dâhil olmasına ve Türk şiirinin modernleşmesine zemin hazırlamıştır. Modern şiirin göstergesi olarak İkinci Yeni’nin ikinci beş yıllık devresinde yer yer epik çıkışlara şahit olunmakla birlikte, Türk şiiri asıl epik karakterini 1990 ve 2000 Kuşağı şiirinde göstermiştir. Klasik epik şiirde anlatıcı konumunda yer alan ve asıl kahramandan ayrı bir yeri olan şâir, bu dönemde modern şiirin “epik kahraman”ı olarak sistem karşısında halkın yanında yer almıştır. Dönemin toplumsal ya da bireysel dertlerini kendisine “sorun” edinen 2000 Kuşağı şâiri, siyasal iktidarlara ve ideolojilere cephe almış ve çeşitli eleştirilerde bulunmuştur. Bu çalışma “kahraman” kavramının klasik epik şiirden 2020’ye kadar değişimini ve günümüz Türk şiirindeki yansımalarını ele alacaktır.
View PDFchevron_right